Sonbaharı severim. Ne yaz gibi yapış yapış ve laubalidir ne de kış gibi soğuk ve mesafeli. Tam kararındadır yani.
Renklerin en güzeli onundur. Kızılıyla sarısıyla ,veda etmek üzere olan yeşiliyle renklerin cömertçe göz doldurduğu mevsimdir.
Ege'de doğdum büyüdüm. Yıllarca Anadolu'da görev yaptıktan sonra yine topraklarıma döndüm ama deniz insanı değilimdir. Saatlerce sahilde oturamam,kollarım yorulana değin yüzerim ve çıkarım denizden . Hepsi o kadar...
Gözlerim yeşilde dinlenir benim. Varsa önümde heybetli bir dağ,hele ki yeşilse etekleri o an şair olabilirim.
Bizim ülkemizde tertemiz bakımlı ,mangal kokularıyla tütsülenmeden ,adabıyla oyun oynayamayanların her an kafanıza düşebilecek topundan sakınmak için sağa sola kafa çevirmeden -deneyimledim,hakikaten insanın beyninde şimşekler çakıyor- çoluk çocuk huzurla ve güvenle zaman geçirebileceğimiz parklar neden yoktur ?
Avrupa'ya özenmem ama bazı güzelliklerine imrenirim. Londra'da Kew Garden , Paris'de Luksemburg Bahçeleri, Brüksel'de -adını bilenler anımsatsın- şehrin göbeğindeki muhteşem park örneğin ... Neden bizde yok benzerleri?
Bizim evin karşısına miniminnacık bir park yaptı belediye. Yapımı neredeyse 2 yıl sürdü :) Ortasına da çocuklar için iki salıncak,bir de kaydırak kondurdu. Tam karşımda ama ne yalan söyleyeyim bakılası bir durumu olmadığından dikkatle incelemişliğim yok. Her neyse dün içinden geçtim. Çimler biçilmemiş ,otlar neredeyse belime gelmiş,kraker cips ve gofret ambalajları bodur çalılara takılmış bayrak misali sallanıyor. Haydi çocuktur düşünemedi çöpleri yere attı ,büyüklerin görevi ne? Çocuklarına çevre bilinci kazandırmak mı,onlar bağrış çığrış oynarken bir bankta oturup dedikodu yapmak mı? Bir şey daha gözlemledim;özellikle bakıcı anneler için çocuk parkları bir sosyalleşme alanı. Kendi aralarında söze sohbete o kadar çok dalıyorlar ki ,çocuklarla yeterince ilgilenmiyorlar . Konuyu dağıtmak üzereyim yine;
"Ya sabır !" dedim aldım çöpleri çöp kutusuna attım.
"Ya sabır !" dedim aldım çöpleri çöp kutusuna attım.
Bazıları benim hastalığıma "Emekli Öğretmen Sendromu " diyor,bazıları da " farkındalığı gelişmiş duyarlı vatandaş tepkileri " olsun varsın,her ikisi de kabulüm. Bu yaştan sonra kim ne demiş çok da umurumda değil.
Ben içimden geçenleri söylerim ,iki kişi kulak assa kardır !
Bu görseller geçen yıla ait. Eşim tarafından İtalya'da Milano yakınlarında bir parkta ve İsviçre'de çekildiler.
Ağaç dünyanın her yerinde aynı ,yaprak da öyle ama insanların çevre duyarlılığı her yerde aynı mı acaba? Örneğin İtalya'nın sıcak kavurucu Akdeniz iklimi bizde de var. Örneğin güzelim Antalya'nın yüzyıllar boyunca doğa ananın aralıksız çalışmasıyla elde ettiği insanoğlunun ise yaka yaka bitiremediği ormanları bunun kanıtı .
Romantik bir sonbahar yazısı olmadı bu ama en azından görseller çok romantik. İdare ediverin dostlarım!
Herkese çok güzel bir hafta dilerim. Sağlıklı ve huzurlu !
Bu güzel mevsime yakışan fotoğraflar için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorum bırakma inceliğinde bulunduğunuz için asıl ben teşekkür ederim. İyi bir hafta dilerim!
Silharika, çok güzel..
YanıtlaSilSağlıcakla kalın,
Sevgili İlknur,teşekkürler,sevgi hepimiz için olsun !
SilParklara Madritten El Retiroyu ekleyelim:)şaka bir yana şehir içindeki yeşil alan eksikliği beni de her zaman üzmüştür,üstelik şehir bölge plancısı veya peyzaj mimarı belediye başkanlarından sonra bile sonuç değişmiyor,sevgiler Colette...
YanıtlaSilMinikciğim ben bilmiyorum o parkı. Sende oraya ait görseller varsa paylaşır mısın? Sevgiler ve teşekkürler!
SilÖyle güzel anlatmışsın ki, o kadar haklısın ki, aynı şeyler, hatta alaları ülkemizde de varken sunumun, mal kıymeti bilmenin, kurallara uymanın, en önemlisi kendimize ve etrafımıza saygılı olabilmemizin ne kadar önemli olduğunu öğrenebilsek keşke...
YanıtlaSilEvet Aydacığım paketin ambalajı da çok önemli. Kendine saygı,çevreye saygı hepsi eğitimin birer parçası. İnsan eğitimine yatırım yapmazsak olacak olan bu:(
Silresimler harika,
YanıtlaSilSevgili Hobilerim ve ben teşekkürler!
SilSevgili Nilgün ablacığım insan hayatına değer verilmeyen -sırf eğlence olsun diye düğünlerde havaya ateş açılıp yüzlerce canın alındığı- bir ülkede doğaya da hayvana da yeterince değer verilmemesine şaşırmıyorum ama çok üzülüyorum malesef, bu bizim acı gerçeğimiz.
YanıtlaSilFotoğraflar harika!
Çocukluğumda öğretti babam bize yere bişey atılmaması gerektiğini...yayla da hergün "mıntıka" temizliği yaptırırdı. Bide izciyim ben. Anlıyacağın çok toplamışlığım var hatta atanlarla kavga dahi etmişliğim vardır. Ama nafile bir değil iki değil, yüzlerce var bu insanlardan. Yabancı bir arkadaşımın bir sözü var. Türkler sadece evlerinde temiz, dışarda pisler demişti. Ne kadar doğru. Biz temizlik açısından pisisiz ve bu değişeceğe de benzemiyor. Görseller o kadar güzel ki kendi ülkemizde daha alası varken doyasıya yaşıyamıyoruz ne yazık ki. Bu arada özledim seni :) öpüyorum kocamanından.
SilSebiciğim çocuk ilk eğitimini aileden alır ve öğrendiklerini yaşamı boyunca unutmaz. Arkadaşın çok haklı ,evinde temiz olmakla iyi ev kadınlığını özdeş tutan Türk insanı sokaklara çöp atmakta ,tükürmekte sakınca görmez.
SilBen de seni çok özledim,iyi ki döndün! Sevgiler!
İçim açıldı Nilgün ablacım.Kıbrısın kurak dağ ve bayırından sonra yeşili özlediğimi bir kere daha anımsadım...
YanıtlaSilCanım ne mutlu o halde bana. Sana da kızlara da sevgiler!
SilYazdiklarinizi kendim yazmiscasina okudum...Sonbahara ben de sevdaliyim...Hollanda'da da sonbahar muhtesemdir...ama henüz yazlik manzaralar hakim....eli kulaginda, ben de bir sonbahar postu hazirlamak icin sabirsizlaniyorum...sevgiler
YanıtlaSilArzuğucum sonbahar ve kış görselleri beni o kadar mutlu eder ki anlatamam. Senden en kısa sürede sonbahar postu bekliyorum. Sevgilerimle!
SilSonbahar "Düşünce" mevsimidir kanımca!
YanıtlaSilSonbahar; İlkbaharın hoppalığını, flörtkeşliğini ve vurdumduymaz gözüm görmezliğini; Yaz mevsiminin hormon patlaması ile tembelliğinin getirdiği bir anlamda boşluk ve savrulmasını yok eden; herşeyin değişip dönüştüğü gerçeğinin, aylarca süregelen hoppa hayat tarzına vurduğu hafif bir "kendine gel" şamarıdır.
Bir sonraki adım görsel ölümdür çünkü! Herşey dönüşüp toprağa havaya karışır! Güneş bile elini çeker insanın üzerinden!
Sonbaharın şamarı, hazır olmayanı depresif, pesimist; hazır olanı ise bir sonraki doğumun heyecanını yaşamaya hazır yapar. Sonbahar' ı sevenler; onun dönüştürüp yeniden doğuma hazırlayan coşkusuna vurgundur! Hayatın bu şaşmaz döngüsüne hayrandır!
Siz, o hayranlığı çok güzel kaleme almışsınız! İçine bugünün dersini de yedirerek! Elinize, yüreğinize sağlık!
Kim kendi payına ne isterse alır bu yazıdan; ben coşkusundan hisseme düşeni aldım!
Kocaman öpüyorum kızları ve Sizi!
Sevgiler,
Sevgili Nurdan hanımcığım,öyle güzel yazıyorsunuz ki okumaya doyamıyorum. Yorumlarınız beni her zaman yüreklendiriyor. İyi ki varsınız ! Kızlar ve ben sizi öptük ve sarıldık sıkı sıkı...
Silah colette,
YanıtlaSilaynı sendrom ben de de var. kirlilik, cahillik, duyarsızlık gördükçe
tepki veriyorum. sonra da sinir krizleri geçiriyorum. artık o kadar
çok gözüme batıyor ki bu olaylar. yalnızca parklar değil,
gelip geçen bahçemede bira şişeleri, cips paketleri atmıyor mu
artık nedir bu diyorum..
Buket "yok artık "diyeceğim! Ne utanmazlıktır bu,bahçene çöp atmak ha! İnsanlar hep böyle miydi yoksa son zamanlarda mı bu kadar arsız ve umarsız oldular? Kolaylıklar dilerim canım sana ve de sabırlar!
SilFotoğraflar muhteşem, söylediklerinizse çok doğru...
YanıtlaSilNataliciğim çok teşekkürler! Özletme kendini :)
SilBen ilkini de seviyorum son baharıda.
YanıtlaSilHerşeyi tüketen batıran bir toplum olup çıktıkmaalesef geleceğe bakarken de ne yalan söyliyeyim içim burkuluyor:( yeni yetişen nesilin öncelikleri hiç hoş şeyler değil.
Cennet ülkemize nasıl yakışır şu güzellikler ama yol söküp yapmaya odaklanmışlar onlar:((
Bu harika karelere bakmaya doyum olmuyor.
Hatice çok hakılsızn ! Ne diyebilirim ki? Her güzelliği acımasızca tüketiyoruz :( Sevgiler canım ve kolaylıklar dilerim sana!
SilFotoğraflara bayıldım.Bende oralarda yürüyüş yapmış kadar oldum.Biz anneler sayesinde inşallah çevreye ve doğaya duyarlı bir nesil yetişecek.Umudumu yitirmek istemiyorum.Belediyelerde betonlaşma yerine Park ve bahçelere daha fazla yer vermeliler.Yeşili görmeye hasret kalmaktan korkum.Şehir planlamacıları siteler ve avm lere kolayca yer bulurken, insanların nefes alma deşarj olma alanları büyük yeşil alanları,parkları,Bisiklet ve yürüyüş yollarını unutur oldular.Yada minyatür parklar yapılıyor göstermelik.Bu görüntülerin bizim parklarımızda da olması ve sahip çıkılması dileğiyle..
YanıtlaSilSevgili Canan Hanımcığım ne kadar güzel bir saptama . AVM için koca koca şekilsiz siteler için yer var ama yeşil alan için yok:( Oysa mutlu insan yeşille yaşayan insan değil midir? Temiz hava solumadıkça nasıl mutlu oluruz? Sevgiler ...
SilYazınızda anlattıklarınız çok doğru, resimlere diyebilecek söz yok; çok güzel insanın hayran kalmaması imkansız. Bunların ülkemizde olmasını istemek çok mu fazla?...
YanıtlaSilSevgili Googook sizin benden çok genç olduğunuzu tahmin ediyorum ancak farkındalığınıza hayranım. Sizin gibi gençler bana umut veriyor. İyi ki varsınız. Sevgiler!
SilNilgün ablacım; ben de çevre bilinci yüksek bir vatandaş olduğumu düşünüyorum. Çarşıya, vs. çıktığımda bütün çöpümü çantama tıkıp eve kadar taşımak, meyve suyu-süt kutularının kulaklarını açmadan asla çöpe atmamak, doğal atığı toprağa geri kazandırmak, araba camından dışarı asla bir şey atmamak, vs..vs.. gibi şeylere çok dikkat ediyorum. Dediğin gibi; ağaç her yerde aynı lakin bizim ülkemizin medeniyet seviyesi bahsettiğin ülkelerle kıyas götürecek cinsten değil:( "Amaaaan, bi benim yere çöp atmamamla mı etraf temiz kalacak? !!! " mantığı hakim..Maalesef:( Umarım ilerleyen zaman lehimize işler. "Bu aştan sonra.." demişsin, onu da duymamış olayım, teessüf ederim:))))
YanıtlaSilSerapcığım seninle ek çok konuda benzer duygu ve düşüncelere sahip olduğumuzu biliyorum. Dileklerimiz aynı,gelecek nesile örnek olmalıyız en azından. Yaş konusu lafın gelişi canım,yoksa ne var yaşımda değil mi :D Sevgilerimle...
Silöyle haklısın ki coletteciğim,
YanıtlaSilşöyle çimenlere uzanıp kitap okumak,
uzun uzun keyifle yürümek...bir köşe de oturup,
kendinle başbaşa kalmak...
oturup dost muhabbetlerine dalmak...
bunları yapacak alanlar olsaydı keşke bizde de...
çok sevmeme rağmen,
ayçekirdeğinden nefret eder hale geldim,
her parkta,
yığınla çekirdek kabukları görmekten!
Sevgili Cepaynası,hiç sorma,dünya gitgide daha mı çok kirleniyor yoksa bu kirlilik bizim gözümüze daha mı çok batar oldu hiç bilemiyorum:( Sevgiyle kal!
SilDeğerli Öğretmenim, ben bu yazınızı çok ama çok beğendim, öyle güzel anlatmışsınız ki hem sonbaharı hem de ülkemizin yeşile, ormana, doğaya vermediği değeri... elinize, gönlünüze sağlık.. selamlarımla. Ayşe
YanıtlaSilDeğerli Öğretmenim, ben bu yazınızı çok ama çok beğendim, öyle güzel anlatmışsınız ki hem sonbaharı hem de ülkemizin yeşile, ormana, doğaya vermediği değeri... elinize, gönlünüze sağlık.. selamlarımla. Ayşe
YanıtlaSilSevgili Ayşe hoşgeldin! Hiç adetim olmadığı üzere yorumunu yanıtlamakta geciktim. Ülkemizde son günlerde oluşagelen can sıkıcı olaylar hepimizin moralini bozdu. Bu aralar tek kelime yazasım yok :( Her zaman beklerim,sevgiyle kal!
Sil