Siesta için...

Sıcak yaz günleri hele öğleden sonraları azıcık şekerleme yapabileceği  serin bir köşe aramaz mı insan?

Bizim bahçenin sabahı ve  akşamı pek güzel olmakla birlikte öğle güneşi tam tepeye çıkınca serin ve gölge bir yer aramaya başlardık ta ki bu çardağı yapana kadar.

Şimdilik mor salkım üstünü  tam olarak kapatmıyor ama yakın bir gelecekte o da olacak eminim...

Aklımda bir kaç proje daha var,örneğin bayrak/ flama ya da yabancı dergilerdeki adıyla bunting de dikeceğim.

E ne de olsa yaz daha yeni başladı sayılır önümüzdeki günler burada epey zaman geçireceğiz.

Bahçenin methini duyan akın akın geliyor zaten :)

Her ne kadar diğer bloğum KIZLARIM 'da paylaştıysam da bir de buradan yazayım ;

Yukarıdaki sarmanı eşim pazar sabahı bir arabanın altında açlıktan ve susuzluktan yarı baygın bir halde buldu getirdi. Hemen karnını doyurduk ,neredeyse kendi ağırlığı kadar yedi içti. Pek oyuncu bir kız adını Köri koyduk. Yaklaşık 2,5 aylık ,şimdi bir de buna yuva arıyoruz.

Tekir anne Halime.

Pek vahşi ,yavrularını nasıl koruyup kolluyor anlatamam. 

hani çok yağmur yağdığı bir gün bahçede pithosların altına yavrulamıştı ya işte o kız...

Yavrular meydana çıktılar. Pıtı pıtı koşuyorlar ama bize yaklaşmaya korkuyorlar. Sanırım ikisi de dişi. Onlara da yuva arıyoruz !

İşte bizim nüfus çoğaldıkça çoğalıyor . Mama yetiştiremez oldum . Yemek saati bir kavga çıkıyor  ki görseniz kıtlıkta kalmış gibiler.  Arsız şeyler !

Herkese güzel bir hafta sonu dilerim,siesta tadında!