Sevgili Begonvilli Ev bana mim göndermiş ,'Objelerden Anılara Yolculuk'adı bile ne hoş...Benim gibi eskiciye de yakışır doğrusu.Önce' hangi obje benim daha değerli' diye düşündüm,baktım hepsi değerli ki bu günlere kadar gelmişler.Demek ki bende anısı en derin olandan söz etmek daha doğru olmalıydı.
Memur bir ailenin çocuğuyum,o nedenle anılarımda pek çok ev var.Annem' üç göç bir yangın eder 'der,pek çok eşyamız taşınmalar sırasında kırılmış,kaybolmuş.Biz de hayata memur olarak başladık,eşimle zorunlu hizmete gittik,eşimin ihtisası ,bir atama daha derken tam 5 il ,11 ev değiştirdik.Benim payıma da evliliğimin ilk yıllarında binbir emekle borç harç alınan eşyalardan kırılıp döküldükleri ya da kayboldukları için zorunlu olarak ayrılmak düştü .
Bazı objeler var ki onları yangında ilk kurtarılacaklar listesine almış olmalıyım ki hiçbir zaman nakliye kamyonlarına vermedim,küçücük arabamızda kendim taşıdım.
Bindallı;eşimin anneannesinin annesinden kalma -yaşını tam bilmiyoruz ama 100-120 civarında olmalı-Bulgaristan göçmeni olan büyükannenin yanında getirebildiği üç beş parça kıymetlisinden biri...Dört kızına kıymetlilerini paylaştırırken kayınvalidemin payına bu düşmüş.Benim eskiye olan merakımı bilen rahmetli bana emanet ederken öyküsünü böyle anlatmıştı.Emanetimi yıllardır korudum belki de bu kadar eski ama bu kadar iyi korunmuş az sayıda bindallıdan biridir.
Mangal;çocukluk anılarımın en güzeli,en sıcağı...O da rahmetli babaannemin yadigarı.Dün gibi hatırlarım o mangalın evin oturma odasında yandığını ve üzerinde dedemle bakır cezveden mis kokulu köpük köpük kahve içtiklerini.O zamanlar Türk kahvesi diye bir kahve yoktu,kahve deyince zaten akla başka kahve gelmezdi ki...'Kahve zihni açar'derler bana da tadımlık verirlerdi.Bu mangal benimle çok ev gezdi o esnada alt sinisi kırıldı,tepesinde olması gereken ay-yıldız ise İzmir'de tamir ve bakım için verilen bir bakırcıdan hiç dönmedi...
İşte böyle...Anılara yolculuk yaptık,yaşlandım mı ne ?
Sabredip okuyan dostlar sağolsunlar,bu mimi eğer kabul ederse (bu konuda daha önce mimlenmediyse)sevgili Ruşen Hanım'a gönderiyorum.Ruşen Hanımcığım içinizden gelirse yanıtlayın istemezseniz hiç kırılmam.
Sevgiler...
Çok hoş ve anlamlı bir mim ve o kadar güzel anlatmışsınızki... eskiye verdiği değerle bilinen bir ailede yetiştiğimden olsa gerek okurken keyif aldım, anneannem ile mangal başı anılarım var ve annemde aile yadigari yaşını bilmediğimiz bir mangal :)
YanıtlaSilçok teşekkür ederim... seve seve yanıtlayacağım... bir eskici de benim çünkü... :)
YanıtlaSilÇoook güzel bir yolculuk yaptırdınız bize. 100-120 yıllık bindallı, harika el işlemeli bakır mangal gerçekten ilginç parçalar. Kimbilir ne yaşanmışlıklara tanık oldular, dilleri yok ki anlatabilsinler. Çok duygulandım, iyi ki paylaştınız. Teşekkürler Nilgün Hanım.
YanıtlaSilSevgili dostlar okuduğunuz için siz sağolun.Sevgilerimle...
YanıtlaSilbayıldım bindallıya,korunma biçimine ve anlatımına:))
YanıtlaSilçok güzel bir mimmiş.sizin için bu kadar önemli anılarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. eğer kabul ederseniz blogumda bir miminiz var, cevaplayamazsınız hiç üzülmem. sevgiler :)
YanıtlaSilHer tür kahveyi ama bol köpüklü mis gibi (ve mutlaka sade) Türk kahvesini çok sevdiğimiz için en çok özendiğimiz obje mangal oldu. Böyle bir mangalda özenle pişmiş bir fincan kahveyi tatmış olmak büyük şans ve mutluluk:)
YanıtlaSilSevgili Cepaynası,anılar işte...Bizim değerli hazinelerimiz,teşekkürler.Ben de Abidin Dino kitabına bayıldım.
YanıtlaSilAtölye nott asıl ben zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
Sevgili Dekor Guru zevklerimiz aynı,inşallah bir gün sizlere mangal kahvesi pişirip 'ohh!kahve budur'dedirtebilirim.
Sevgiler...
Mangala da bindallıya da bayıldım. o mangalda pişmiş bir fincan kahveye asla hayır demezdim :)
YanıtlaSil